“İnsan ölürken tam 21 gram kaybeder. Herkes. 21 grama ne sığdırabilirsin? 5 tane bozukluk, bir sinekkuşu, bir bar çikolata. Kaç hayat yaşar, kaç kez ölürüz?”

6.11.13

Taksilerin sarılığı. Ceketlerin deriliği.
Bugünü ancak böyle renklendirebilir, ancak böyle betimleyebilirim.
Beni içine atan insanlar.. Kendi içime attığım kadından ne kadar da farksız olduğumu öğrendiğim bir gün.
Babam "merak kediyi öldürür" dedi. Bugün, kedi ölmeye çalıştı, başarılı olamayınca kuyruğunu bırakıp geri kalan her yerini kestim.
Hayatının en beyinden yoksun döneminde sesiyle seni hayata bağlayan insanın sesini tanımamak.. Bunu yaşamak gibiydim.
Sesinin değişmediğine eminim fakat duyduğum adamı tanımıyordum ben.
İçime attığım kadından bir farkım yok. O da tanımazdı. O da azıcık düşünse benim gibi hiç sevmezdi seni beyinden yoksunken bile.

Tarçın gibiydik. Baksan, her şeye yakışırız. Ama sadece sahlep var bizi ilahlaştıran.
Bu kadarız.
Sahlep bittiğinde giderim ve düşünmem bile ötesini tarçının dedim.
Sahlep bitti.

Yağmur gibi. Yağmur sonrası beton kokuları gibi. Biz hiç toprak kokmadık ki bunu bekliyorsun.
Ağaç kokladık, apartman kokladık, sokak kokladık belki.
Yatak kokladık, çarşaf kokladık, koltuğun gıcırdayan her yanını kokladık belki.
Toprak kokusu bilmeden öleceksin.
Ama toprak umurunda değil, neden bileceksin.
Koskoca denizler kuruttun sen, okyanuslar. Neden bilesin.
Toprağı hiç düşündün mü? Uçarı. Tüy gibi. Tül gibi belki. Rüzgarla giden ama her seferinde geri gelen. Geri gelip esneye esenye odayı dolduran tül perdeler gibi. Öyle birşey olmalı.
Olmak zorunda.

Tül perde olma.

İçime attığım kadının parmağındaki yüzüklerle oynarken söylediği şarkılar gibi olmak istemiyorum.
Satırlardan taşıyorum yanımdaki adama. Satırlarda sevişiyor, satırlar dolusu seviliyorum.
Sen bilmezsin. Nerden bileceksin. Neden bileceksin. Denizler kuruttun sen, okyanuslar.
Senden nefret edemem, seni tanımıyorum. Hiç tanımadım. Sadece seviştim.
Taksilerin hızı. Ceketlerin siyahı.
Bugünü ancak böyle.. Ancak bugünü böyle.. Böyle ancak bugünü anlatabilirim.
Üzgünüm, senin için. Hiçbir zaman toprak kokusu bilmeyeceksin.

2 yorum:

  1. Sahlep. Tarçını bol olanından. İkisi ayrı ayrı anlamsız ama bir bütünde enfes. Hayatlarımız gibi. Parça parça anlamsız ama bir araya gelince leziz hayatlar.

    YanıtlaSil