“İnsan ölürken tam 21 gram kaybeder. Herkes. 21 grama ne sığdırabilirsin? 5 tane bozukluk, bir sinekkuşu, bir bar çikolata. Kaç hayat yaşar, kaç kez ölürüz?”

28.12.12

Bi bira daha alayım mı dedi.
Söyledikleri gibiydi. Geceleri kumlar soğuk...
Geceleri soğuk olan kumlar biraz parlak olsa yıldızlarla karıştırılabilirdi.
Yerde terlikten bozma ayakkabılarım, üzerinde bi clipper vardı. Denizin sakinliği eğilirken üzerime
Kumlara uzandım. Ağzımdaki sigaranın külleri boynuma düştü önce
Sonra yere.
Bir dakika gözlerimi kapattım. Belki iki.
Düşünmek zaman kavramını yok ediyor.
Bacaklarımı duvara yasladım. Birini hafifçe kırdım. Bütün yorgunluğuyla soğuğu kendine çekti vücudum.
Bi yerlerden bi ışık vücudunu sertçe yaladı. Bi araba farı.
Sertliğine bakılırsa büyük bi araba.
Ama o fark etmedi. Ben de fark etmedim.
Bi bira daha dedi. Belki iki.
Kalktı.
Daha önce kim yürüdüyse oradan, onu yok ederek kalktı. Kanıt bırakmadı.
Bunları sadece bi bira için yaptı.
Rüzgar sigaramı içti.
Ben zaten içmiyordum.
Gariptir, başım ağrıyordu.
Doğruldum. Düşündüklerim saçlarımdan akarak kuma geçiyordu sanki. Kum ısınıyordu.
Şu hayatta ne öğrendiysem bira şişelerinin birbirlerine çarparken çıkardığı sesten öğrendim.
Acaba hangi düşüncelerimi aldı kum dedim.
Ne düşünüyordun dedi.
Bi bira daha dedim.
Ayakkabılarıyla kumu ittirdi. Kum küstü.
Duvara yaslandım.
Ayakkabımın içine kaçmış bi sigarayı aldı, yaktı.
Uzunca bi süre, sanki bi gece, içinde tuttu dumanı.
Sonra bıraktı.
Olmam gereken insanı düşündüm uzun uzun.
Olmadım.
Duvar
Bi bira daha dedi.
Aklıma verecek bi cevap hiç gelmedi.
Ayak parmaklarımı kum tepeciğinin içinden çıkardım. Uzanmak istedim.
Sıkıntılı zamanlardan geçiyordum.
Sıkıntılı zamanlarda arabam bozulmuştu. Parmakarası terliğim isyan edip çıkmıştı ve yer çok sıcaktı. Ben de durmak zorunda kalmıştım.
Halbuki sadece geçip gidecektim.
Bira ısınmıştı.
Bu kumsalda ısıyla ilgili sorunlar vardı!
Anlayacağım dedim.
Sigarasına bakarak neyi dedi.
Bi süre sigaradan cevap bekledik.
Beklerken kumlara uzandım. Bi buklem kum olup dağıldı.
Değmediğini anlayacağım. Bu kumsalı. Çarpım tablosunu. Bazı şarkıları. Gidişleri. Gidemeyişleri.
Sevebilmeyi anlayacağım.
Seni sevebilmenin neye değmediğini anlayacağım. Gökyüzüne. Arşa.
Elini bacağımdan çekti. Elinin eskiden olduğu yer üşüdü.
Sigara
Bi bira daha dedi. Belki iki.
Söyledikleri gibiydi. Yokuş aşağıya giden freni patlamış bi arabanın içinde radyoda çalan şarkıyı sevdim.
Biri adımı söyledi.
Kumsal da olabilirdi.
Adım
Bi bira daha dedi.
Kumsaldaydık. Ben uzanıyordum. O kararsızdı. Sen her yerde olabilirdin.
Bende olmanı tercih ederdim.
O gece Whim sana "bi bira daha" dedi.
8 tane içtiniz.