“İnsan ölürken tam 21 gram kaybeder. Herkes. 21 grama ne sığdırabilirsin? 5 tane bozukluk, bir sinekkuşu, bir bar çikolata. Kaç hayat yaşar, kaç kez ölürüz?”

21.5.13

ilk başta "beni sevmediği halde sevmeyi marifet sayıyordu" yazmıştım. karalama bir kağıda. otobüsün en arka sağ koltuğunda.
sonra. bir şey oldu. anlıktı.
kendime acımaktan, kendimi küçük görmekten bir anlık vazgeçtim.
öyle ki yazdığımın üzerini çizip "beni sevdiği halde sevmemeyi marifet sayıyordu" yazdım.
eve geldiğimde, hatta evi bırakın son "u" harifini yazdığımda bütün o cesaret (!) söndü.
karalama kağıdında kim tarafından olduğu belli olmayan kargaburga harflerle yazılmış anlık cesaretimden utandım.
çünkü bu ben değildim. fark ettim. otobüsün en arka sağ koltuğunda.
ben hep korkaktım. gitmesin diye korktum. sevmekten vazgeçmesin diye korktum. sevişmeyi bırakmasın diye korktum.
fark ettim ki bunların hiçbirini benim için yaşamamış biri için korkup durdum.
ecele faydası dokunmamış korkunun bana da bir faydası olmadı ki otobüsün en arka sağ koltuğunda oturup bunları düşünüyordum.
bu düşünceden de kurtulmam gerektiğini düşündüm. hala aynı koltuktaydım, yerimden bir milim kıpırdamamıştım; kimse yerinden bir milim kıpırdamamıştı aslında ama otobüs metrelerce ilerlemişti.böyle şeyler düşünmeye başladım.
hiçbir zaman bilemeyeceğime karar verdim. neyi marifet sayıp saymadığı önemli değildi. asıl durum neydi?
oturduğum koltuğun gerisinde hiçbir şey kalmamıştı. orada bitiriyordum dünyayı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder